Altınbeşik Mağarası
ALTINBEŞİK MAĞARASI
Türkiye’nin en büyük, dünyanın üçüncü büyük yer altı gölüne sahip Altınbeşik Mağarası adını üst kısmında yer alan Altınbeşik Tepesi’nden alır. Denizden 450 metre yükseklikte olan mağara 1966 yılında Türkiye speleoloji derneği kurucusu ve onursal başkanı Dr. Temuçin Aygen tarafından keşfedilmiştir. 1966-1967 yıllarında İngiliz ve Fransız mağaracıların ilk denemeleri sonrasında kamuoyuna tanıtılan mağara, takip eden yıllarda yerli ve yabancı uzmanlar tarafından incelenmiştir. 1985 yılında Japon uzmanlar, 1955 yılında Çek ekibin incelemeleri sonrasında mağaranın içyapısı büyük ölçüde ortaya çıkarılmıştır.
İki kattan oluşan ve bugüne kadar keşif edilmiş toplam uzunluğu 5500 metre olan mağaranın içinde 20 tane gölcük bulunmaktadır. Beyşehir gölünde bulunan bir açıklığa bırakılan özel boya Altınbeşik Mağarasından çıkınca kuş bakışı mağaranın uzunluğunun minimum 50 km olduğu ve bu sayede dünyanın 3.büyük yeraltı su mağarası olduğu tescillenmiştir. Mağaraya 400 metre uzunluğundaki bir yer altı gölü üzerinden botla normal ekipmansız girilmektedir. Gölün sonunda 44 metrelik dikey bir traverten oluşumu üzerinden ikinci katına çıkılan mağaranın ikinci katına 130 metre uzunluğunda ince uzun sığ bir göl ve devamında küçük gölcükler bulunmaktadır. Kısmen fosil durumuna geçmiş bu ikinci katta 2011 yılından itibaren Anadolu speleoloji grubu derneği ve çek geo speleos’un incelemeleri devam etmektedir.
Gembos polyesi ve Beyşehir gölü’nden yer altına giren suların oluşturduğu gölcüklerde ancak teknik dalışlara izin verilen mağara, girişteki gölün sonunda yer alan muhteşem traverten oluşumları ile görülmeye değerdir. Bunun yanı sıra mağaranın da içinde yer aldığı ve 1994 yılında milli park ilan edilen Altınbeşik milli parkı bitki örtüsü çeşitliliği açısından oldukça zengindir. 69 u endemik olmak üzere toplam 605 çeşit bitkinin yaşadığı Milli park’ta eko turizme yönelik olarak eski patika yolları canlandırılmış ve bitki tanıtım gezileri ve doğa yürüyüşleri yapılmaktadır.